Ziyarette ilk olarak saygı duruşu yapıldı ve İstiklâl Marşı okundu. Sonrasında ise ‘Uzun Adam’ adlı slayt gösterimi yapıldı. Ardından ilk konuşmayı AKP Borçka İlçe Başkanı Şükrü Ertürk gerçekleştirdi. Kısa konuşan Ertürk özetle, “30 Mart günü AK Parti Bayrağını Borçka Belediyesine dikeceğimize dair Sayın Bakanımıza ve halkımıza söz veriyorum.” dedi.
Bu konuşmanın ardından AK Parti Artvin İl Başkanı Erkan Balta konuşma yaptı. AK Parti Borçka Belediye Başkan Adayı Aslan Atan ise yaptığı konuşmada önce orada bulunan herkesi selamladı ve ardından Bakan Hayati Yazıcı’ya verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Yaptığı konuşmada özetle, “Allah’ın izniyle Borçka’mızı AK Belediyecilikle tanıştıracağız ve artık hep birlikte Borçka’mızı ayağa kaldıracağız.” dedi.
Ardından konuşan AK Parti Artvin Milletvekili Dr. İsrafil Kışla ise iktidar oldukları dönemde gerçekleştirdikleri icraatlardan bahsetti ve kısaca şunları söyledi, “ Borçka’nın Başbakanımıza olan sevgisini biliyoruz. 2001 yılı siyaset açısından bir milat olarak tarihe geçecek. AK Parti ideolojik siyasetle değil milletle beraber, milleti de arkasına alarak siyaset yaparak 76 milyonu kucakladı. Bu seçimlerde nasıl olsa biz kesin kazandık diye bir şey yok, sizlerden, son dakikaya kadar alabileceğimiz en çok oyu almak için çabalayıp çalışmanızı istiyorum.” dedi. Bu konuşmanın ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın şiir okuduğu ‘Sevgili’ slaytı gösterildi.
Son olarak konuşma yapan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da kendisini bekleyenleri saygı ve sevgi ile selamladıktan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 17 yıl önce 6 Aralık 1996’da Siirt’te okuduğu bir şiir yüzünden hapse girmesinden bahsedip duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Bakan Yazıcı konuşmasında şunları kaydetti:

“ Bakınız bahsettiğim mevzuları biliyorsunuz ve görüyorsunuz ki nereden nereye geldik. Başbakanımız hapisten çıktıktan sonra buraya bir ziyaret gerçekleştirmişti ve bende onunla beraber buradaydım ama tabi biz kürsüde değil dik halkın içinde değerlendirmeler yapmak üzere bulunuyorduk. O zaman Borçka öyle bir coşkuyla karşılamıştı ki bizleri, burası böyle ise bu iş tamam dedim, şimdi yine hazır mısınız? Biz hiçbir zaman ümitsizliğe düşmedik, karamsarlığa asla kapılmadık. Haksızlık hiçbir zaman kalıcı değildir. Her gecenin bir sabahı vardır, mutlaka zulmü ortadan kaldıran hak vardır ve hak her zaman galip çıkmıştır. Böyle düşündük böyle yürüdük. O dönemde bana birçok kişi, dostlarımdan tanıdıklarımdan insanlar ‘artık mümkün değil, siyaseten bitmiş ama sen avukatlığını yaparak mesleğini karartıyorsun’ diyenler oldu. Ama hayır haksızlık vardı, biz hakkın egemen olması için çalışıyorduk, millet için çalışıyorduk. Ama hamdolsun milletimizin sezgileri güçlüydü ve halen daha da öyledir. Milletimiz sokağa dökülmez, izler, görür ve kendisi için doğru olanı belirler. Biz 11 yılı aşkın süredir iktidardayız ve milletimiz partisine verdiği desteği artırarak gücünü takip etmiştir. Bu süre zarfında bizler ne yaptık? Bunu ölçmenin en kestirme yolu kıyas yapmaktır. Neyin kıyasını; 3 Kasım 2002’de Türkiye ne durumdaydı, bugün ne durumda? Bu kıyası da istediğiniz alanda yapabilirsiniz. Kendini kör ideolojiye esir etmemiş insanlarda bu aradaki farkı anlarlar.
81 ilde üniversite açtık, 11 yıldan bu yana çocuklarımızın kitaplarını sıralarının üzerinde teslim ettik. İşte sosyal devlet budur. Biz laf etmeden icraat yapıyoruz. Biz Türkiye’nin dört yılını beş yılını planlamıyoruz, biz cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’ü planlıyoruz. Türkiye’nin geleceğinin hayaliyle yatıp kalkıyoruz. Biz İstanbul’un Osmanlı toprağı oluşunun 600. yılı olan 2053’ü planlıyoruz, Alparslan’ın Anadolu topraklarına girişinin 1000. yılı 2071’i düşünüyoruz. Biz gündüz üreten akşam tüketen bir anlayışa sahip değiliz. Bu ufuk ve vizyon meselesidir.
Sarp Gümrük Kapısını genişletiyoruz, Sarp’ta Gürcüler ile ortak kapı yapmak için çok konuştuk. Tek kapı yapalım, ortak olsun ve bu ortak tek kapıda iki gümrük idaresi olsun. Çağdaş gümrük anlayışı bunu gerektiriyor. Çıkarken beyanda bulunsun, girişte beyana göre kontrol yapılsın. Seri olabilmesi için bu lazımdı ama sonuçta Gürcüler caydı. Biz onlardan önce bunu yaptık, onlarda bizden sonra yaptılar. Parayı başka yerlerden Avrupa Birliği fonlarından buldular, onun için bizden biraz daha büyük yaptılar. Haliyle örtüşmedi, uyuşmadı. Şimdi o sorunu gidermek için hemen güneydeki askeri sahanın Bakanlığımıza tahsisi için çalışıyoruz ve bunu da yakında bitireceğiz. Askeriye başka bir alana taşınacak ve Sarp Gümrük Kapısını o tarafa doğru genişleteceğiz ve bir rahatlama sağlayacağız. Sizin de dile getirdiğiniz çalışmalarımızdan bir tanesi de Muratlı Sınır Kapısı;
Değerli Kardeşlerim, Muratlı Gümrük Kapısıyla ilgili biz aynı yerdeyiz, Gürcistan ile anlaşma yapmışız, Muratlı üzerinden ikinci bir gümrük kapısını gerçekleştireceğiz. Hatta bu irademizi gerçekleştirmek üzere, gümrük kapısının yapılacağı alandaki askeri birliğin yani hudut karakolunun başka yere taşınması aşamasındaki çalışmalarımız bitme aşamasına gelmiştir. Yeni Gürcistan yönetimi biraz çekimser davranıyor ama biz Muratlı Gümrük Kapısında bir Gümrük Müdürlüğünün de kuruluşnu sağladık. İçişleri Bakanlığı gümrük kapısını ilan edecek ve Gürcü yönetimi aynı iradeyi tamamlayınca orada hemen kazma vurmaya başlayacağız. Yürüyüşümüz böyle devam ediyor, Gürcistan’daki hükümet değişikliğinden kaynaklanan bir gecikme sorunu var ve aşacağız.
Öte yandan yaklaşık iki yıldır ilgilendiğim bir konu; Muratlı Barajı üzerinden, karşı tarafta kalmış yerleşim yerlerinin ulaşım sorunu. Bu konuyu ben Bakanlar Kuruluna da götürdüm, Başbakanımızda ilgili bakanımıza gerekli talimatı verdi. O bakanlığın bürokratları tahmini olarak rakamlar söylediler, hesaplama yoktu tabi ama o rakamlar biraz ürkütücüydü. Daha sonra milletvekili arkadaşımız konuyu hem Orman ve Su İşleri Bakanlığına hem de Ulaştırma Bakanlığı nezdinde takip etti. Valilik üzerinden yazışma yapıldı ve sonuçta nasıl yapılacağına dair yol haritası belirlendi. Proje çalışmalarını Karayolları yürütecek, finansmanı ise Orman ve Su İşleri ile Hazine Müşteşarlığı sağlayacak. Biz bunu takip ediyoruz ve biz takip ettiğimiz şeyi de kolay kolay bırakmayız ve inşallah onu istediğiniz gibi gerçekleştireceğiz.
Değerli kardeşlerim 30 Mart yerel seçimleri Türkiye’nin geleceği ile ilgili bir seçimdir. Borçka’nın makus talihini yenmesi lazım, Artvin’in önünü görmesi lazım, beklentilerinin hangi kadrolar tarafından gerçekleştirileceğini iyi görmesi, gözünü açması lazım. Değerli kardeşlerim 30 Mart Seçimleri özelde Borçka için genelde Türkiye için en hayırlı uğurlu belediye seçimi olur. Bu duygu ve düşüncelerle sizleri Allah’a emanet ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Sağ olun var olun.” dedi.
Bakan Yazıcı’nın bu konuşmasının ardından AK Parti’li adaylar kürsüye çağrılıp tanıtımları yapıldı ve ardından Bakan Yazıcı Borçka ilçesinde ayrıldı. Partililer Belediye Parkında tulum eşliğinde horon oynadılar.
Ziyarette ilk olarak saygı duruşu yapıldı ve İstiklâl Marşı okundu. Sonrasında ise ‘Uzun Adam’ adlı slayt gösterimi yapıldı. Ardından ilk konuşmayı AKP Borçka İlçe Başkanı Şükrü Ertürk gerçekleştirdi. Kısa konuşan Ertürk özetle, “30 Mart günü AK Parti Bayrağını Borçka Belediyesine dikeceğimize dair Sayın Bakanımıza ve halkımıza söz veriyorum.” dedi.
Bu konuşmanın ardından AK Parti Artvin İl Başkanı Erkan Balta konuşma yaptı. AK Parti Borçka Belediye Başkan Adayı Aslan Atan ise yaptığı konuşmada önce orada bulunan herkesi selamladı ve ardından Bakan Hayati Yazıcı’ya verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Yaptığı konuşmada özetle, “Allah’ın izniyle Borçka’mızı AK Belediyecilikle tanıştıracağız ve artık hep birlikte Borçka’mızı ayağa kaldıracağız.” dedi.
Ardından konuşan AK Parti Artvin Milletvekili Dr. İsrafil Kışla ise iktidar oldukları dönemde gerçekleştirdikleri icraatlardan bahsetti ve kısaca şunları söyledi, “ Borçka’nın Başbakanımıza olan sevgisini biliyoruz. 2001 yılı siyaset açısından bir milat olarak tarihe geçecek. AK Parti ideolojik siyasetle değil milletle beraber, milleti de arkasına alarak siyaset yaparak 76 milyonu kucakladı. Bu seçimlerde nasıl olsa biz kesin kazandık diye bir şey yok, sizlerden, son dakikaya kadar alabileceğimiz en çok oyu almak için çabalayıp çalışmanızı istiyorum.” dedi. Bu konuşmanın ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın şiir okuduğu ‘Sevgili’ slaytı gösterildi.
Son olarak konuşma yapan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da kendisini bekleyenleri saygı ve sevgi ile selamladıktan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 17 yıl önce 6 Aralık 1996’da Siirt’te okuduğu bir şiir yüzünden hapse girmesinden bahsedip duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Bakan Yazıcı konuşmasında şunları kaydetti:
“ Bakınız bahsettiğim mevzuları biliyorsunuz ve görüyorsunuz ki nereden nereye geldik. Başbakanımız hapisten çıktıktan sonra buraya bir ziyaret gerçekleştirmişti ve bende onunla beraber buradaydım ama tabi biz kürsüde değil dik halkın içinde değerlendirmeler yapmak üzere bulunuyorduk. O zaman Borçka öyle bir coşkuyla karşılamıştı ki bizleri, burası böyle ise bu iş tamam dedim, şimdi yine hazır mısınız? Biz hiçbir zaman ümitsizliğe düşmedik, karamsarlığa asla kapılmadık. Haksızlık hiçbir zaman kalıcı değildir. Her gecenin bir sabahı vardır, mutlaka zulmü ortadan kaldıran hak vardır ve hak her zaman galip çıkmıştır. Böyle düşündük böyle yürüdük. O dönemde bana birçok kişi, dostlarımdan tanıdıklarımdan insanlar ‘artık mümkün değil, siyaseten bitmiş ama sen avukatlığını yaparak mesleğini karartıyorsun’ diyenler oldu. Ama hayır haksızlık vardı, biz hakkın egemen olması için çalışıyorduk, millet için çalışıyorduk. Ama hamdolsun milletimizin sezgileri güçlüydü ve halen daha da öyledir. Milletimiz sokağa dökülmez, izler, görür ve kendisi için doğru olanı belirler. Biz 11 yılı aşkın süredir iktidardayız ve milletimiz partisine verdiği desteği artırarak gücünü takip etmiştir. Bu süre zarfında bizler ne yaptık? Bunu ölçmenin en kestirme yolu kıyas yapmaktır. Neyin kıyasını; 3 Kasım 2002’de Türkiye ne durumdaydı, bugün ne durumda? Bu kıyası da istediğiniz alanda yapabilirsiniz. Kendini kör ideolojiye esir etmemiş insanlarda bu aradaki farkı anlarlar.
81 ilde üniversite açtık, 11 yıldan bu yana çocuklarımızın kitaplarını sıralarının üzerinde teslim ettik. İşte sosyal devlet budur. Biz laf etmeden icraat yapıyoruz. Biz Türkiye’nin dört yılını beş yılını planlamıyoruz, biz cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’ü planlıyoruz. Türkiye’nin geleceğinin hayaliyle yatıp kalkıyoruz. Biz İstanbul’un Osmanlı toprağı oluşunun 600. yılı olan 2053’ü planlıyoruz, Alparslan’ın Anadolu topraklarına girişinin 1000. yılı 2071’i düşünüyoruz. Biz gündüz üreten akşam tüketen bir anlayışa sahip değiliz. Bu ufuk ve vizyon meselesidir.
Sarp Gümrük Kapısını genişletiyoruz, Sarp’ta Gürcüler ile ortak kapı yapmak için çok konuştuk. Tek kapı yapalım, ortak olsun ve bu ortak tek kapıda iki gümrük idaresi olsun. Çağdaş gümrük anlayışı bunu gerektiriyor. Çıkarken beyanda bulunsun, girişte beyana göre kontrol yapılsın. Seri olabilmesi için bu lazımdı ama sonuçta Gürcüler caydı. Biz onlardan önce bunu yaptık, onlarda bizden sonra yaptılar. Parayı başka yerlerden Avrupa Birliği fonlarından buldular, onun için bizden biraz daha büyük yaptılar. Haliyle örtüşmedi, uyuşmadı. Şimdi o sorunu gidermek için hemen güneydeki askeri sahanın Bakanlığımıza tahsisi için çalışıyoruz ve bunu da yakında bitireceğiz. Askeriye başka bir alana taşınacak ve Sarp Gümrük Kapısını o tarafa doğru genişleteceğiz ve bir rahatlama sağlayacağız. Sizin de dile getirdiğiniz çalışmalarımızdan bir tanesi de Muratlı Sınır Kapısı;
Değerli Kardeşlerim, Muratlı Gümrük Kapısıyla ilgili biz aynı yerdeyiz, Gürcistan ile anlaşma yapmışız, Muratlı üzerinden ikinci bir gümrük kapısını gerçekleştireceğiz. Hatta bu irademizi gerçekleştirmek üzere, gümrük kapısının yapılacağı alandaki askeri birliğin yani hudut karakolunun başka yere taşınması aşamasındaki çalışmalarımız bitme aşamasına gelmiştir. Yeni Gürcistan yönetimi biraz çekimser davranıyor ama biz Muratlı Gümrük Kapısında bir Gümrük Müdürlüğünün de kuruluşnu sağladık. İçişleri Bakanlığı gümrük kapısını ilan edecek ve Gürcü yönetimi aynı iradeyi tamamlayınca orada hemen kazma vurmaya başlayacağız. Yürüyüşümüz böyle devam ediyor, Gürcistan’daki hükümet değişikliğinden kaynaklanan bir gecikme sorunu var ve aşacağız.
Öte yandan yaklaşık iki yıldır ilgilendiğim bir konu; Muratlı Barajı üzerinden, karşı tarafta kalmış yerleşim yerlerinin ulaşım sorunu. Bu konuyu ben Bakanlar Kuruluna da götürdüm, Başbakanımızda ilgili bakanımıza gerekli talimatı verdi. O bakanlığın bürokratları tahmini olarak rakamlar söylediler, hesaplama yoktu tabi ama o rakamlar biraz ürkütücüydü. Daha sonra milletvekili arkadaşımız konuyu hem Orman ve Su İşleri Bakanlığına hem de Ulaştırma Bakanlığı nezdinde takip etti. Valilik üzerinden yazışma yapıldı ve sonuçta nasıl yapılacağına dair yol haritası belirlendi. Proje çalışmalarını Karayolları yürütecek, finansmanı ise Orman ve Su İşleri ile Hazine Müşteşarlığı sağlayacak. Biz bunu takip ediyoruz ve biz takip ettiğimiz şeyi de kolay kolay bırakmayız ve inşallah onu istediğiniz gibi gerçekleştireceğiz.
Değerli kardeşlerim 30 Mart yerel seçimleri Türkiye’nin geleceği ile ilgili bir seçimdir. Borçka’nın makus talihini yenmesi lazım, Artvin’in önünü görmesi lazım, beklentilerinin hangi kadrolar tarafından gerçekleştirileceğini iyi görmesi, gözünü açması lazım. Değerli kardeşlerim 30 Mart Seçimleri özelde Borçka için genelde Türkiye için en hayırlı uğurlu belediye seçimi olur. Bu duygu ve düşüncelerle sizleri Allah’a emanet ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Sağ olun var olun.” dedi.
Bakan Yazıcı’nın bu konuşmasının ardından AK Parti’li adaylar kürsüye çağrılıp tanıtımları yapıldı ve ardından Bakan Yazıcı Borçka ilçesinde ayrıldı. Partililer Belediye Parkında tulum eşliğinde horon oynadılar. 