Artvin Merkezde gezilerini tamamlayan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ardından Şavşat ilçesine geçti. Şavşat ilçesi seyahati sırasında Bakan Yılmaz’ın yolun Ardanuç gençlik kolları keserek kendisine sevgi gösterisinde bulundu. Aracından inen Milli Savunma bakanı İsmet Yılmaz, gençlere kısa bir sohbet ederek ardından tekrar yola koyuldu. Şavşat’ın girişinde ise bu Bakan Yılmaz’ın yolunu bu kez Şavşatlı partililer kesti. Yine aracından inen Milli Savunma bakanı partililerle selamlaştı. Partililerin yoğun ilgi gösterdiği Bakan Yılmaz’a uzun süre tezahürat ettiler.
BAKAN YILMAZ BAŞKAN KÖROĞLU’NA TAZİYE ZİYARETİNDE BULUNDU
Tekrar yoluna devam eden Bakan yılmaz bu kez hayatını kaybeden Şavşat Belediye Başkanı Naci Köroğlu’nun annesi Hürmünaz Köroğlu´nun vefatı dolayısıyla Söğütlü Mahallesi´nde taziye ziyaretinde bulundu. CHP’li Belediye Başkanı Naci Köroğlu’nun bulunduğu taziye evinde helva ikramın kabul etti.
Devamında seçim otobüsüyle ilçe merkezine giren Milli savunma Bakanı İsmet Yılmaz, burada halka hitap etti. Kendisine Artvin Ak Parti milletvekili İsrafil Kışla, Ak Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, İl Başkanı Erkan Balta, Şavşat İlçe Başkanı Sedat DEMİR, Ak Parti Şavşat İl Genel Meclis Üyesi Hasan Temiz, Ak Parti Şavşat Belediye Başkan adayı Ahmet Sinan ÖZTÜRK eşlik etti.
Seçim Otobüsünden halka seslenen Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Biz hizmet ehliyiz. Bizim kavgaya zamanımız yok. Bizim kimseyle husumetimiz yok" dedi.
Şavşat ilçesinde, partisinin seçim otobüsünden vatandaşlara hitap eden Yılmaz, Türk milletinin, büyük bir medeniyetin mirasçısı olduğunu söyledi.
Yerel seçimlerde vatandaşların genellikle tanıdıkları kişilere oy verdiğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Allah için, bunlardan ziyade ´Kim daha çok hizmet getirdi?´ diye bakmak lazım. İnsanlar, arabasını tamir ettirmek için bile usta arar. Peki Şavşat, Artvin, bir arabadan daha mı değersiz? Bir göz ameliyatına ihtiyacınız olsa acaba ´Bir dostuma ameliyat olmak istiyorum´ mu dersiniz ya da hiç tanımadığınız biri bile olsa ama ehil, liyakatli, ABD´den bir göz doktoru gelse ona mı gidersiniz? Ona gidersiniz. Niçin? Ehliyet, liyakat her şeyden önemlidir."
Yılmaz, yerel seçimlerde de AK Parti´nin icraatına bakılması gerektiğini anlatarak, millete 80 yıldan fazla hizmet edenlerden kat kat daha fazla hizmet ettiklerini vurguladı.
BİZİM KAVGAYA ZAMANIMIZ YOK
AK Parti´den önceki iktidarlar döneminde milli gelirin 230 milyar dolara çıkarıldığını ancak kendilerinin 10 yılda bunu 823 milyar dolara ulaştırdıklarını ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Elinizi vicdanınıza koyun. 80 yılda 230 milyar dolar kazandıranlar mı bu ülkeye daha iyi hizmet getirdi yoksa 10 yılda 570 milyar dolar kazandıranlar mı? Biz hizmet ehliyiz. Bizim kavgaya zamanımız yok. Bizim kimseyle husumetimiz yok. Ülkedeki 76 milyonun tamamını birinci sınıf vatandaş olarak görerek hepsine birinci sınıf insana yakışır hizmet götürmeye çalışıyoruz. Kendi nefsiniz için istediğinizi başkaları için de istemelisiniz. Böyle yaparsanız ülkede barış ve huzur olur. Yoksa ´Benim hakkım fazladır´ derseniz, bu ne İslamidir ne insanidir ne de etik değerlere uyar."
"AK Parti´yi millet kurdu, rotasını da millet çizdi"
Kendilerinin asıl değil, vekil olduklarına işaret eden Yılmaz, milletten aldıklarını onlara vermek zorunda olduklarını bildirdi.
Milletin, yerel seçimlerde, hangi partinin kendilerine daha çok hizmet ettiğine karar vereceğine dikkati çekerek, "Bu millet 1950´den bu yana kendisinin önüne tercih konulduğunda hiç yanılmadı, her zaman doğruyu seçti. CHP´nin yanında Menderes varken Menderes´i seçti. Demirel´in yanında CHP varken Demirel´i seçti. Özal´ın karşısında Halkçı Parti, SHP varken Özal´ı seçti ve CHP´nin yanında Tayyip Erdoğan varken Tayyip Erdoğan´ı seçti. Elinizi vicdanınıza koyun, karar verin. AK Parti´yi millet kurdu, rotasını da millet çizdi" diye konuştu.
Yılmaz , “Artvin’in doğal güzelliğine ve insanlarının sıcakkanlılığına vurgu yapan Yılmaz:
“ Artvin’in beşeri güzelliğinin yanında Artvin’de guru duyarak göstereceğimiz bir yer daha var oda Deriner barajı dedi. Deriner Barajını gezen her kes bu ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyar. Deriner Barajı ülkenin devletin gücünün görünmesi açısından çık önemlidir. Deriner Barajına gelin ve ülkemizin güzellikleri anlayın derseniz bu yeterlidir diye düşünüyorum. Yoksa doğal güzellikleriyle Türkiye’nin hiçbir yerinde olmadığı kadar biyo çeşitlilik Artvin’de vardır. Artvin’i inşallah önce Türkiye’ye sonra dünyaya açacağız. Artvin böyle bir tanıtımı hak ediyor. Artvin her türlü övgüye laiktir. 80 yılda yapılmayan yatırımlar bizim hükümetimiz döneminde yapıldı.
Merkezi hükümette ki bu başarıyı Türkiye’nin dört bir tarafına götürdük. 76 milyona götürdük 780 bin km kareye götürdük. Şimdi Artvin’de de 170 bin insanımıza merkezi hükümetin Türkiye’nin dört bir tarafına götürdüğü hizmeti inşallah daha iyisini yerel yönetimde de Ak Parti Hizmet kervanına Artvin’i ve ilçelerini de katarsak .İnşallah Artvin 21 yüzyıla daha güvenli adımlarla yürür. Geçmiş iktidarların yapamadığını yaptık. İkinci dünya savaşı dönemi istiklal savaşı dönemini çıkarın 1950’lerden sonrası ile bizim 10 yılımızı kıyaslayalım. Rahmetli Özal’da bu milletin ufkunu açtı. Özel dönemi de Demirel Dönemi de dahil daha çok hizmet bizim dönemimizde geldi.
BİZ 5.1 BÜYÜDÜK AVRUPA 0.4 KÜÇÜLDÜ!
Bu hizmet kervanına Artvin ve ilçeleri de katılınca arada ki mesafeyi kapatacağız. Bizim iktidarımız döneminde yüzde 5.1 oranında büyüdük. Avrupa 0,4 küçüldü. Biz onlardan 20 kat 30 kat büyümemize rağmen arada ki mesafeyi kapatamadıysak bu geçmişte ki iktidarların bir biriyle uğraşmasından halkı birbirine düşürmesinden, kavgalarından Türkiye enerjini içte tüketti. Hizmet de üretemedi dolayısıyla biz o enerji milletimizin hizmetini hem genel de hem yerelde vermek için gayret gösteriyoruz. Bu ülke bize miras değil bu ülke bize emanet. Dedelerimizden miras almadık. Emanet olduğu için emanete ihanet olmaz. Aldığımız emaneti evlatlarımıza torunlarımıza vermek gerekir. Biz bu düşünceyle yola çıktık. Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler.” Diye konuştu.
Yılmaz konuşmasının devamında ´barış kartalı´ denilen erken ihbar ve kontrol uçağı olan AWACS uçaklarından 4 tane alındığını söyleyerek; "Yaklaşık bedeli 1, milyar dolar. Bir tanesini teslim aldık. Bu teslim töreninde eski Hava Kuvvetleri Komutanımız vardı, dedi ki ´bakanım bizim zamanımızda ihtiyaçları belirlerdik, en sona da AWACS uçağını koyardık. O zaman AWACS uçağı alacak Mali gücümüz yoktu.´ Cenabı Allah´a hamd olsun ki 1,4 milyar dolarlık bu uçağı aldığımız gibi füze için 3,5 milyar dolar, helikopter için 3,5 milyar dolar ayırıyoruz. Türkiye´nin kaynaklarını geçmiş dönemde olmadığı kadar milletin hizmetine aktarıyoruz. Uçağımız, helikopterimiz, insansız hava aracımız var. Tankımız, kendi piyade tüfeğimiz, füzelerimiz var. Çok iyi bir noktadayız. Bizim yaptığımız bu çalışmaları dünyada 5 veya 6 ülke yapıyor veya yapamıyor” ifadelerini kullandı.
Tahliyelere yönelik açıklamalarda da bulunan Yılmaz “Kanunlar nesnel ve objektif çıkartılır. Herkes için çıkartılır. Bir kanun çıkartıldığında ´tutuklama en fazla 5 yıldır´ denildiğinde, eğer bu kimse sevdiğimiz kişi ise çok güzel oldu, sevmediğimiz kişi ise çok kötü oldu denmez. Kanun çıkartılırken hem artısı, hem eksisi düşünülür. Eğer yaptığınız doğru ise onu çıkarmak lazım. Meclisten çıktığına göre, onun millet iradesini yansıttığı kabul edilir. Bir kanun çıkmış. Nedir bu kanun? Anayasa Mahkemesi´ne bireysel başvuru.
Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi´ne gitmiş. Bir arkadaşımız karar almış, o karar diyor ki akşamda Resmi Gazete´de yayımlandı, gerekçeleri de orada tek tek yazıyor. Diyor ki herkesin kendisinin adil yargılanmasını talep etme hakkı var. Makul bir sürede yargılanmayı talep etme hakkı var. Suç isnadından sonra mahkeme karar vermişse mahkumiyete dayalı bir tutuklama var fakat mahkumiyete dayalı tutuklama gerekçelerine makul sürede Yargıtay´da itiraz hakkının verilmesi lazım. Mahkeme karar vermiş ancak makul sürede karar yazılamadığından kişi itirazlarını Yargıtay incelemesine sunamamış. Diyor ki ´siz bir gecikmeye sebep oldunuz. Kişinin itirazlarının Yargıtay incelemesine makul sürede sunulamadığı için gerekçeli karar yazılamadığı için burada bir kişinin özgürlüğünden alıkonulmasına ilişkin Anayasal hakkını ihlal ettiniz.´ Bu Sayın İlker Başbuğ için doğruysa, aynı durumda olan diğer insanlar için de geçerlidir. Kendi nefsiniz için ne istiyorsanız, başkaları için de onu isteyin. Hakkın yolu buradan geçer. Kim olursa olsun bizim hakkı teslim etmemiz lazım. Yapılan işler doğrudur. Kanun da koydun 15 günlük sürede gerekçeli karar yazılacak, bunu kat kat aştın o halde burada bir hak ihlali vardır diyorum” dedi.